Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2025/2403 Esas, 2025/3786 Karar ve 24.04.2025 Tarih Sayılı İlamı

 

 İşten Ayrılış Bildirgesinin Sgk’ya Sunulduğu Tarihten Önce İhtiyari Arabuluculuk Görüşmesinin Yapılması Anlaşma Tutanağını Geçersiz Kılar. 

1. İlk Derece Mahkemesince 05.07.2023 tarihli duruşmada verilen ara karar ile feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iadeye ilişkin davanın işbu davadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arabulucunun taraflarca kararlaştırılması mümkün olduğundan arabulucu belirleme tutanağı ile belirlenmesinde kanuna aykırılık bulunmadığı, arabulucunun aynı işverene karşı tek arabuluculuk görüşmesi yapabileceğine yönelik sınırlayıcı bir düzenleme de bulunmadığı, davacının arabuluculuk faaliyeti sırasında arabulucu tarafından iş sözleşmesinin sona ermesi ve hakları konusunda bilgilendirildiği hususlarının; dosya içinde bulunan arabuluculuk ilk oturum açılış tutanağı, anlaşma tutanağı ve son anlaşma tutanağından anlaşıldığı, aksinin davacı tarafından usulüne uygun olarak ispat edilemediği gibi iradenin fesada uğratıldığının da ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

 İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; konu ihtiyari arabuluculuk başvurusunun davalı işverence yapıldığı, davacının doğum izninde olduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarında davacının işten ayrılış tarihinin 11.03.2023 olarak düzenlendiği ancak işten ayrılış bildirgesinin, ihtiyari arabuluculuk tarihi olan 13.03.2023 tarihinde SGK'ya bildirildiği, taraflar arasında 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (6325 sayılı Kanun) 18/5 hükmü kapsamında bir anlaşmanın varlığından söz edebilmek için öncelikle bir uyuşmazlığın ortaya çıkmış olması ve bundan sonra arabulucuya başvurulmuş olması gerektiği ancak taraflar arasında uyuşmazlık doğmadan davalı işverence ihtiyari arabuluculuğa başvurulduğu, dinlenen tanıkların da bu hususları doğruladığı, davacının iradesinin fesada uğratıldığı, bu nedenle taraflar arasındaki davaya konu ihtiyari arabuluculuk görüşmesi ile sonrasında düzenlenen tutanağın yasal şartları haiz olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Davacı yaptığı muamelenin hukuki sonuçlarını bilebilecek durumda olduğunu,

2. Müvekkili Şirket tarafından davacıya arabuluculuk anlaşması sırasında ek menfaat sağlandığını,

3. Davacının tutanağın iptaline ilişkin iddialarının soyut olduğunu,

4. Davacının bir irade sakatlığı iddiasının olmadığını ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, ihtiyari arabuluculuk anlaşma belgelerinin 6325 sayılı Kanun'un 18/5 hükmü kapsamında geçerli bir anlaşma belgesi olup olmadığı ve buna göre iptalinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.04.2025 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.